ESMA YILMAZ

Tarih: 05.05.2025 11:51

“AŞK NEDİR?”

Facebook Twitter Linked-in

“AŞK NEDİR?”

Aşk; varlığıyla Cennet! Yokluğuyla Cehennemdir…

Hayatın karmaşık ve çoğu zaman yorucu labirentlerinde ilerlerken, içimizde bir fısıltı duyarız.

Bu fısıltı, bazen coşkun bir nehir gibi çağlar, bazen de usulca esen bir meltem gibi ruhumuza dokunur. İşte bu fısıltı, varlığıyla kalbimizi cennet bahçesine çeviren, yokluğuyla ise bir anda çorak bir cehenneme dönüştürebilen o tarifsiz duygudur: Aşk.

Sadece romantik bir ilişkinin dar kalıplarına sığdıramayacağımız kadar engin bir kavramdır aşk. O, yalnızca birini sevmek, ona karşı yoğun hisler beslemek, tutkuyla bağlanmak değildir.

Aşk, tıpkı bir demirci ocağında korlaşan demir gibi, bile isteye yanmaktır.

Bu yanış, bizi pişirir, ham halimizden olgun bir meyveye dönüştürür. Her bir zorluk, her bir ayrılık ateşi, ruhumuzda yeni bir iz bırakır ve bizi daha bilge, daha sabırlı kılar.

Gözlerimizi kapattığımızda, aşkın sadece bir çift sevgili arasında yaşanmadığını derinden hissederiz. Kalbimiz, Allah'a yöneldiğinde bambaşka bir heyecanla çarpar. O'na duyulan aşk, en yüce, en saf halidir. Peygamber Efendimize (s.a.v.) duyulan o koşulsuz sevgi, bir rehberin ışığı gibi yolumuzu aydınlatır. Vatan sevgisi, toprağın kokusunda, bayrağın dalgalanışında bir gurur abidesi gibi yükselir. Anneye duyulan o koşulsuz sevgi, ilk sığınağımız, en güvenli limanımızdır. Babanın şefkat dolu bakışları, hayata karşı dimdik duruşumuzun kaynağıdır.

Ve evlat... Onların minik elleri avuçlarımızdayken duyduğumuz o tarifsiz bağ, geleceğe umutla bakmamızı sağlar. İşte bütün bunlar, aşkın farklı yüzleridir.

Aşk, aslında bir kavuşma arzusudur. Sevgiliye varmak, o en derin özlemi dindirmektir. Ruhumuz, bir ömür boyu bir yuvayı, bir anlamı arar durur. Bu arayışın en nihai noktası ise, gerçek Sevgili 'ye, yani Allah'a ulaşmaktır. Çünkü tüm sevgilerin kaynağı O'dur. Bütün kalpler yalnızca O'na akar. 

Gerçek aşk, faninin faniye değil, baki olanın (ruhun) baki olana duyduğu o ebedî sevgidir.!

Öyleyse, hayatımızın her köşesinde yeşeren bu mucizevi duyguya sahip çıkalım. Yanmaktan, pişmekten korkmayalım.

Çünkü aşkın ateşi, bizi kül etmek için değil, tıpkı bir Anka kuşu gibi, yeniden küllerimizden doğmak içindir.

Unutmayalım ki, en büyük aşk, bizi yaratan ve her an varlığıyla kalbimizi ısıtan o Yüce Sevgili 'yedir. Kalbimiz O'nun aşkıyla doldukça, hayatımız da anlam ve huzurla dolacaktır.

Sözlerime burada son verirken, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, her birinizi Yüce Allah'a emanet ediyorum.

Başka bir köşe yazımda buluşmak dileğiyle…

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —